• img
    Yükleniyor...

Bütçe Hakkının 808 Yıllık Mücadelesi; 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Maratonu

Bütçe Hakkının 808 Yıllık Mücadelesi; 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Maratonu

Hülya ÖZMEN KARABAĞLI’nın Kaleminden

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 5. Bütçesi Cumhurbaşkanının imzasıyla 17 Ekim'de Meclis’e sunuldu. 2023 yılının bütçe teklifi, 27. Yasama Dönemi’nin son bütçesi olacak.

İki ay boyunca TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ve Genel Kurul'da bütçe takvimi işleyecek. Aralık ayının iki haftalık dilimi bütçe maratonu ile geçecek. 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde bütçe giderlerinin 4 trilyon 470 milyar lira, bütçe gelirlerinin 3 trilyon 810 milyar lira olacağı öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifi Meclis’e sunuldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 5. Bütçesi bu yasama döneminin son bütçesi olacak. Erken seçim tartışmalarının gölgesinde bütçe görüşmeleri iki ay boyunca TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ve Genel Kurul'da masaya yatırılacak ve böylece Aralık ayının iki haftalık dilimi bütçe maratonu ile geçecek.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2023 bütçesine ilişkin bilgilendirme toplantısında şu açıklamarda bulundu:

“2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 4 trilyon 470 milyar lira, bütçe gelirlerinin 3 trilyon 810 milyar lira olacağını açıkladı. Bütçe açığının GSYH'ye oranı yüzde 3,5 olarak öngörülüyor. 2002 yılından beri eğitimi en öncelikli mesele gördüklerini, milli eğitim bütçesini 2023 yılında 435 milyar liraya yükselttiklerini belirten Oktay, “2023 yılı bütçemizde sosyal harcamalar için ayırdığımız kaynak miktarını 2002 yılındaki 1,6 milyar seviyesinden 258,4 milyar liraya çıkardık. 2023 yılında bütçemizden tarıma 142,9 milyar lira kaynak ayırdık."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapacağı sunumundan beş gün sonra bütçenin geneli üzerindeki müzakerelere geçilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yürütmenin parlamentoya karşı sorumluluğu bulunmuyor. Cumhurbaşkanı bütçe kanunu teklifi dışında kanun teklifi veremiyor. Genel Kurul’da ve komisyonlardaki görüşmelerde yürütme genellikle bir bakan tarafından temsil ediliyor. Yürütme temsilcisi görüşmelerde söz alabiliyor.

Bütçe Hakkının 808 Yıllık Mücadelesi

Bütçe hakkı, ‘Dünya tarihinin 800 yıllık demokrasi mücadelesinin aşama aşama kaydettiği kazanımların ürünü’ olarak nitelendiriliyor. Magna Carta (1215), Haklar Dilekçesi (1627), Haklar Yasası (1689), Fransız Büyük İhtilali (1789) tarihsel sürecin önemli dönemeçleri olarak gösteriliyor. 19 ve 20. Yüzyılda bir dizi bütçe ilkesinin benimsenmesi ve yerleşmesiyle bütçe hakkının kurumsallaştığına  dikkat çekiliyor. Yürütme organını hesap verebilir kılma ilkesi, 1789 yılında “Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisinin 15’inci maddesinde, “Toplumun, tüm kamu görevlilerinden görevleriyle ilgili olarak hesap sorma hakkı vardır” deniliyor.

TBMM’de düzenlenen bir etkinlikte yer alan Doç. Dr. Erdoğan Öner, ‘Türkiye’de Parlamento Denetiminin Kapsamı’ konusunda tarihi süreci şöyle özetliyor:

  • Ülkemizde bütçe hakkı ve Parlamentonun denetimi, ilk olarak 1876 Anayasası ile getirilmiştir. Kesin hesap kanun tasarısının en geç dört yıl sonra Meclis’e sunulması ve devlet gelirlerinin toplanması ve sarfına memur olanların işlemlerini incelemek ve denetlemek için bir Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) kurulması öngörülmüştür. Ancak toplanan Parlamentonun ömrü çok kısa olmuş ve 1295 (1877) bütçesini kabul etmiş ancak denetimini yapamadan dağılmıştır.
  • Bütçe hakkının uygulanmasında esas adım II. Meşrutiyet döneminde atılmıştır. II. Meşrutiyet ile birlikte, milletin denetiminin yalnızca yasama organının bütçedeki rakamları görüşmesi, incelemesi, değiştirmesi ve yıllar sonra incelenecek kesin hesap kanunlarında görülecek hataların sorumlularını genellikle faydasız aramak şeklinde olmaması için bütçe usulleri bazı kurallara dayandırılmıştır. Bu amaçla, ilk çağdaş bütçe olan 1909 yılı bütçesinden sonra, önce 1910 daha sonra 1912 yılında Muhasebe-i Umumiye Kanunu kabul edilmiştir.
  • 1924 Anayasası ile II. Meşrutiyet dönemindeki hükümler tekrarlanmış ve MUK bazı ilavelerle 1927 yılında yeniden yürürlüğe konulmuştur. Bu düzenleme sırasında, merkezi idarenin yanı sıra, belediyeler ile il özel idarelerinin hesap ve işlemleri de MUK kapsamına alınarak TBMM’ye bağlı Divan-ı Muhasebatça denetlenmesine başlanmıştır.
  • 1961 Anayasası, iktisadi devlet teşekküllerinin TBMM’ce denetlenmesi esasını getirmiş, gizliliği nedeniyle silahlı kuvvetlerin elindeki malların denetiminin ayrı bir yasa ile düzenlenmesini öngörmüştür. Bilindiği gibi KİT’ler ayrı bir ihtisas komisyonu aracılığı ile TBMM tarafından denetlenmektedir.
  • 1982 Anayasası da başlangıçta komisyonların kuruluşu, Sayıştay denetimi ve kesin hesap hakkında benzer esasları kabul etmiş, ancak önemli bir husus olarak kesin hesap kanun tasarılarının yeni yıl bütçe kanun tasarılarıyla birlikte Bütçe Komisyonunun gündemine alınması, Genel Kurulda görüşülmesi ve birlikte karara bağlanmasını öngörmüştür. Bu değişiklikle kesin hesap sonuçlarının gecikmeksizin elde edilmesi sağlanmıştır. 1980 öncesinde bazı yıllar kesin hesap kanunları süresinde TBMM’de görüşülememiş ve on beş-yirmi yıl gibi uzun yıllar geçtikten sonra kanunlaşabilmiştir.