• img
    Yükleniyor...

Topal Osman Kimdir? Meclis Zabıtlarından Ali Şükrü Bey Cinayeti ve 370 Sayılı Meclis Kararı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 27. Yasama döneminde ilk imzacı olduğu kanun teklifini 8 Haziran 2022’de TBMM Başkanlığına sunarak sürpriz denilebilecek bir girişimde bulunmuştu.

Bahçeli, kanun teklifinde kısa bir süre önce partisinin Meclis grup toplantısında gündeme getirdiği Kurtuluş Savaşı’nın önemli isimlerinden Giresunlu Topal Osman Ağa’nın itibarının iade edilmesini, ayrıca 27 Mart 1923’te öldürülen Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in cinayetinden sorumlu tutulması sebebiyle hakkında 1923’te alınan Meclis kararının kaldırılmasını istedi.

Peki, Topal Osman için alınan 370 sayılı Meclis kararı nedir? Meclis zabıtlarında Ali Şükrü Bey cinayeti ve Topal Osman hakkında hangi detaylar var?

Topal Osman Ağa

Hakkında lehte ve aleyhte çok sayıda kitap, araştırma, makale gibi yayın bulunan Topal Osman Ağa, Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklarla biliniyor. Romanlara ve filmlere konu olan Topal Osman 1883 Giresun doğumlu. Varlıklı bir aileden geldiği belirtilen Osman Ağa, gönüllü olarak katıldığı Balkan Savaşı'nda ayağından yaralanıp gazi oluyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ‘Milli Mücadelede TBMM’ye Anadolu’dan Çekilen Telgraflar’ başlıklı yayınında şu bilgiler dikkat çekiyor:

“Milli Mücadele’de Giresun ve Giresunluların Türkiye Büyük Millet Meclisine Çektikleri Telgraflar Birinci Dünya Savaşında Ruslara karşı Bayburt cephesinde savaşan 37. Fırkanın başında Topal Osman’ın bulunduğu Giresunlulardan oluşan gönüllü bir birlik vardı. Bu birlik, Harşit Irmağı çevresinde Rus saldırılarını geri püskürtmüş, 14 Şubat 1914 günü Kanlıdere mevkiinde Rus Ordusu yenilmiş ve Giresun çevresinin işgali önlenmişti.

Bunun ardından Giresunlular birleşerek Batum’a gitmişler ve Doğu Karadeniz’in işgalini önlemek yolunda da büyük mücadeleler vermişlerdi. Bu sayede Rusların Trabzon’a kadar ilerleyişine engel olunmuştu.”

TBMM’deki ‘Milli Mücadelede TBMM’ye Anadolu’dan Çekilen Telgraflar’

“Mondros Mütarekesi ile birlikte Anadolu üzerinde Rum ve Ermeni bağımsız devletleri kurma hayali canlanınca Giresunlular da Dizdarzade Eşref Bey’in başkanlığında, Niyazi Tayyip, Doktor Ali Naci, Ethem Nazif ve İbrahim Hamdi Beylerden oluşan ilk ‘Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’ şubesini Giresun da açmışlar, ardından da Giresun’dan 1000 kişilik bir tabur Kars’a Kazım Karabekir’in emrine gönderilmişti.

‘Giresun Gönüllü Müfrezesi’ TBMM Muhafız Birliğinin çekirdeğini oluşturmuş ve bu birlik aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa’nın muhafızlığını da yapmıştı. Koçgiri İsyanının, Karadeniz Bölgesi’ndeki Pontus-Rum ayaklanmasının bastırılmasında ve daha sonra Sakarya Cephesi’ndeki savaşlarda Giresunlulardan oluşturulan alayların desteği oldukça fazlaydı. Sakarya Savaşı’nda başta Hüseyin Avni Bey olmak üzere 42. Alayın büyük bir kısmı şehit olmuştu.

Giresun, Birinci TBMM’de bir taraftan Trabzon mebusları içinde temsil edilmiş, diğer taraftan da Şebinkarahisar mebusları ile de temsil edilmişti. Bu mebuslardan Memduh Necdet Bey, 17 Temmuz 1921’de Millî Müdafaa Vekâletince gösterilecek vatani hizmetleri için izinli sayıldı. 14 Şubat 1921’de Kılıç Ali (Gaziantep) ile Güney Cephesi’ne gönderilen altı müfrezede yer aldı.

TBMM’nin 370 sayılı Kararı: Büyük Millet Meclisi Kapısı Önünde Naaşı Asılarak Teşhir Edilmesi

Topal Osman’ın hayatı 27 Mart 1923 tarihinde Ankara'da aniden ortadan kaybolan Milletvekili Ali Şükrü Bey'in öldürülmesiyle değişti. Bu cinayetten sorumlu tutulan Topal Osman, yeni kurulan muhafız birliği tarafından 1 Nisan 1923 gecesi Papazın Bağı'ndaki evinde kıstırılarak yaralı ele geçirildikten sonra öldürüldü. TBMM’nin 2 Nisan 1923 tarihli ve 370 sayılı Kararıyla gömüldüğü yerden çıkarılarak Büyük Millet Meclisi kapısı önünde naaşı asılarak teşhir edildi.

Ali Şükrü Bey cinayeti nedeniyle bir infial yaşayan Meclis’te oldukça gergin bir oturumun yaşandığı Meclis zabıtlarında görülüyor. Bu müzakerelerin ardından Topal Osman Ağa'nın öldürüldükten sonra cesedinin Meclis kapısı önünde salben (asılarak) teşhir edilmesi için verilen önerge kabul ediliyor ve Meclis kararı oluyor.”

 

 

Katil Topal Osman'ın salben teşhirinle dair
No. 370
Trabzon mebusu Ali Şükrü Beyin katillerinden Topal Osman'ın Meclis kapısı önünde salben teşhirine karar verildi (Cilt: 28 - Sayfa: 300).
2 Nisan 1339

 

 

Bahçeli İmzalı Kanun Teklifi

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin 8 Haziran’da verdiği 4 maddelik kanun teklifinin gerekçesi ise şöyle:

“1883 yılında Giresun'da dünyaya gelen Topal Osman Ağa, Feridûnzâde namıyla maruf bir sülaleye mensup olup; babası tarafından askerlik bedeli ödenmiş olmasına rağmen 1912 yılında Balkan Savaşına gönüllü olarak katılmış, girdiği çatışmalarda diz kapağından yaralanarak gazi olması nedeniyle "Topal" namıyla anılmaya başlamıştır.

1 .Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine Doğu Karadeniz bölgesinde Ruslarla işbirliği yapan Rum ve Ermeni çeteleriyle mücadeleye girişmiştir. Kurduğu milis güçleriyle Giresun ve yöresinde söz sahibi olmuş, Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın doğu cephesindeki faaliyetlerinde aktif görev almıştır. Aynca Batum cephesinde 700-800 gönüllüsüyle Ruslar'a karşı savaşmıştır.

1917'den itibaren Harşit vadisinde Ruslar'a karşı çarpışarak, 1918'de Rus birliklerinin geri çekilmesiyle Batum'a cephane taşımaya devam etmiştir.

Mütareke'den sonra Giresun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin başına geçmiştir. Trabzon'da bir kongre toplayıp silahlanmaya başlamış, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali üzerine 17 Mayıs 1919'da Giresun'da büyük bir miting düzenleyerek, ayrıca Pontus Devleti kurma faaliyetlerine karşı mücadeleye girişmiştir. Bu sırada tehcir suçlusu olarak yargılanmak üzere İstanbul'a getirilmesi istenmiş; İstanbul Dîvân-ı Harbi tarafından tutuklanmasına karar verilmiştir. Bu sebeple şehirden kaçarak Keşap bölgesine geçiş yapmış, Rum çetelerinin Türk köylerine düzenledikleri silahlı baskınlara mukavemet göstererek, bölge ahalisinin can ve mal güvenliğini sağlamıştır.

Büyük Millet Meclisi hükümetinin kurulmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk'e bir telgraf çekerek kayıtsız şartsız millî hükümetin hizmetine girdiğini bildirmiş, bunun üzerine Ankara'dan Trabzon'daki 3. Fırka komutanı Rüşdü Bey'e, Rize müfrezesiyle Giresun'daki Topal Osman müfrezesinin yola çıkarılması emredilmiştir.

Topal Osman Ağa on beş kişilik gönüllü müfrezesiyle 29 Ekim 1920'de İnebolu'ya gelmiş, 8 Kasım'da Kastamonu'ya geçerek iki gün kalmış ve ardından Ankara'ya giderek ve Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmüştür.

12 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk'ün arzusu üzerine Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi teşkil edilmiştir. Giresun'a dönen Topal Osman, askerlik şubesi başkanı Tirebolulu Hüseyin Avni (Alparslan) ve jandarma komutam Hamdi beylerin desteğiyle başta Giresun olmak üzere Tirebolu, Rize ve Ordu'dan toplanan gençlerle Giresun Gönüllü Tabur'unu kurmuş, bu tabur 1920 Eylül'ünde cepheye gitmek için Trabzon'a gelmiştir. Topal Osman, Giresun Gönüllü Alayı yanında 1921 başlarında Ankara'dan aldığı emir gereği Hüseyin Avni Bey'in başında bulunduğu Giresun Nizamiye Alayının (42. Alay) kuruluşuyla da meşgul olmuştur. Böylece Giresun 42 ve 47. Alaylarıyla Milli Mücadele içindeki yerini almıştır.

Topal Osman, Sakarya savaşı öncesi Samsun'da toplanan Giresun alaylarıyla 14 Temmuz 1921’de batı cephesine hareket etmiştir. Sakarya savaşında Yusuf İzzet Paşa grubunda 47. Alay komutanı olan Topal Osman 25 Ağustos'taki Mangaltepe taarruzuna katılmış; 15 Eylül'e kadar bütün muharebelerde bulunmuştur. Kendisine kaymakamlık (yarbaylık) rütbesi verilmiştir. Aynca Muhafız Tabur Komutanlığı görevine getirilmiştir.

Özetlendiği üzere, tüm hayatı boyunca büyük bir vatanseverlik örneği göstermek suretiyle, devlet ve millet uğruna fedakarca bir mücadele ortaya koyan Topal Osman Ağa Türk Milleti'nin bağımsızlık mücadelesine emsalsiz katkılar sunmuştur.

Milli Mücadele yıllarındaki özverili mücadelesi her kesim tarafından kabul edilen Topal Osman Ağa; 27 Mart 1923 tarihinde Ankara'da aniden ortadan kaybolan Milletvekili Ali Şükrü Bey'in öldürülmesinden sorumlu tutulmuştur.

Yeni kurulan muhafız birliği tarafından 1 Nisan 1923 gecesi Papazın Bağı'ndaki evinde kıstırılan Topal Osman Ağa çıkan çatışma neticesinde yaralı olarak ele geçirilmiş, savunma yapmak imkanına sahip olamadan öldürülerek gömülmüştür.

‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2 Nisan 1923 tarihli ve 370 Sayılı Kararıyla Gömüldüğü yerden çıkarılarak Büyük Millet Meclisi kapısı önünde naaşı asılarak teshir edilmiştir.

Millî Mücadele'nin bu yiğit ve kahraman evladı, adil yargılanma hakkından mahrum kalarak ve savunma yapmasına müsaade edilmeksizin hayatım kaybetmiş, hakkında hiçbir mahkeme karan olmaksızın, varsayımlarla tarih huzurunda mahkûm edilmiş, "suçu sübut buluncaya kadar herkes masumdur" evrensel prensibine aykırı olarak, Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'in katili ilan edilmiştir.

Giresun'un bu yiğit evladının, Gazi Meclis'in varlığı ve Milli Mücadele'nin zafere ulaşması için sergilemiş olduğu büyük fedakarlık, tarih huzurunda apaçık ortadayken ve vicdanlarda sonsuza dek yaşayacak bir hakikat olarak durmaktayken, ispat vesikaları bağımsız bir mahkeme huzurunda değerlendirilmeksizin katil olarak ilan edilmesi hakkaniyete, gerçeklere ve yüreklerinde Topal Osman Ağa sevgisini yaşatan millet evlatlarının vicdani kanaatlerine uygun değildir.

Elbette ki, bir mahkeme karan yerine asla geçmeyecek olan 2 Nisan 1923 tarihli ve 370 sayılı Meclis Karan gerçekleri değiştirecek bir vesika hükmünde olmamakla birlikte, Milli Mücadelenin yiğit kahramanı ve Türk Milletinin fedakar evladı Topal Osman Ağa'nın itiban üzerine gölge düşüren bir tarihi vesika olarak arşivlerde durmaktadır.

Kaldı ki; ömrünü varlığına vakfettiği Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen emirle, kabri Giresun Kalesi'nde bulunan Anıt Mezara taşınmak suretiyle, kendisine duyulan muhabbet ve itibanna duyulan özen Kurucu İrade tarafından bizzat ilan edilmiştir.

Türk İstiklali ve İkbali için kısa ömrüne asırları aşan fedakarlıklar nakşeden Türk Evladı Topal Osman Ağa'nın itibarının HUKUKEN iadesi ve hakkındaki Meclis Kararının işbu kanunla kaldırılması, ömrünü adadığı bağımsızlık sevdasının tecellisi olan Gazi Meclis'in asli görevi, tarihi yükümlülüğü ve tarihe olan vicdan borcunun bir gereğidir.

Bu nedenle; bu kanun teklifinin kabulüyle, Türk Milleti'nin vicdanında itibarını hiçbir zaman yitirmemiş olan Topal Osman Ağa'nın; hukuken itibarının sağlanması ve hakkında mevcut bulunan ve hakikatle örtüşmeyen Meclis Kararının da kaldırılması  amaçlanmıştır.”