• img
    Yükleniyor...

‘Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis Başkanlığına Sunuldu

Çevre ve imara yönelik düzenlemeleri içeren 31 maddelik ‘Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis’e sunuldu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve 64 milletvekilinin imzasıyla Meclis’e sunulan 31 maddelik “Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” idari para cezalarını artıran Müsilaj mücadelesinden imar düzenlemelerine kadar geniş yelpazede değişiklik öngörüyor.

31 maddelik kanun teklifi Çevre Kanunu esas olmak üzere 10'dan fazla kanunu ilgilendiriyor. Bu kanunlar:

  • 2872 Sayılı Çevre Kanunu
  • 3194 Sayılı İmar Kanunu
  • 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun
  • 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun
  • 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-işlet Devret modeli çerçevesinde Yaptırılması hakkındaki Kanun
  • 6200 Sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nce Yürütülen Hizmetler Hakkında  Kanun
  • 1163 SSayılı Kooperatifler Kanunu
  • 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
  • 5488 Sayılı Tarım Kanunu
  • 5543 Sayılı İskan Kanunu
  • 6083 Sayılı  Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Personeline Ek Ödeme Yapılması Hakkında Kanun
  • 7221 SSayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
  • 7261 Sayılı Türkiye Çevre Ajansı Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına  Dair Kanun

Ayrıca 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun da özellikle kişisel verilerin korunması noktasında Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde düzenlemeler yapıldığı belirtiliyor.

Teklif Neler Getiriyor?

  • Kıyıların, çevrenin ve devletin hüküm ve tasarrufundaki bazı koruma alanların bir taraftan mevcut halleriyle çevre mevzuatı çerçevesinde korunması diğer taraftan da vatandaşın kullanımına sunulabilmesi için Türkiye Çevre Ajansı tarafından işletilip işlettirilmesine imkan sağlanacak.
  • Marmara Denizi’nde meydana gelen Müsilaj ile mücadele kapsamında idari para cezası miktarlarında da artış yapılacak.
  • Teklifle, belediyelere ileri arıtma tesisi kurma zorunluluğu getirilecek. Belediyeler belirlenen sürede proje hazırlamazsa, yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçecek.
  • Tesis kurmayanlara idari para cezası uygulanacak. Tanker, gemi ve deniz araçlarıyla katı atık ve evsel atık boşaltanlara iki katı ceza kesilecek.
  • Boğazlar ve Susurluk Havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında, ileri atıksu arıtma tesisi, arıtma çamuru işleme ve bertaraf tesisi ile atık geri kazanım ve bertaraf tesislerinin kurulmaması sebebiyle çevre kirliliği riski oluşması ya da halk sağlığının tehdit edilmesi halinde, bu tesisleri kurmayan yerel yönetimlere söz konusu altyapı yatırımlarının iş termin planlarını Bakanlığa sunmaları için 6 ay süre verilecek.
  • Tesis kurmada ortaya çıkan maliyet, mahalli idarelere aktarılan paylardan, ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı veya İller Bankası tarafından kesinti yapılarak tahsil edilecek.
  • Atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara bu yıl için uygulanan toplam 328 bin 819 TL’lik para cezası; Boğazlar ve Susurluk havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzasında ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında iki kat olarak uygulanacak.
  • 18 (dahil) grostona kadar olan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından kaynaklı evsel atık suların, deterjanlı su, köpük, egzoz gazı yıkama sistemi suları vb. yıkama sularının veya katı atıkların denize boşaltılması durumunda 5 bin TL; 18 ila 50 (dahil) groston arasında olanlara 10 bin Türk lirası, 50 ilâ 100 (dahil) groston arasında olanlara 20 bin Türk lirası, yüz ilâ yüz elli (dahil) groston arasında olanlara 30 bin Türk lirası idari para cezası verilecek.
  • Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, yat limanı gibi kıyı tesisi yönetimlerinin; kendi yönetim sahaları içerisinde meydana gelen kirliliği yetkili mercilere bildirmemesi halinde kıyı tesis yönetimlerine 25 bin Türk lirası; deniz çöpleri, atıklar ve atık suların toplanması ve yönetimine ilişkin gerekli tedbirleri almaması halinde bu yönetimlere 25.000 Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.
  • Tabiat varlıkları, doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde yer alan, Bakanlık tarafından Türkiye Çevre Ajansı’na kullanma izni verilen veya kiralanan, Kıyı Kanunu kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanları işletme ve işlettirmek ile mapa ve şamandıra sistemleri kurmak, işletilmesini, işlettirilmesini sağlamak. Deniz araçlarına atık alım hizmetlerini vermek ve bu hizmetlerin verilmesini sağlamasının da önü açılıyor.
  • Türkiye Çevre Ajansı tarafından, Çevre Kanunu kapsamında yer alan depozito düzenlemeleri çerçevesindeki Yap-İşlet-Devret Projeleri, Türkiye Çevre Ajansınca yatırımı gerçekleştirilen kamu yatırımlarının özel sektör tarafından belirli şartlarla ve 10 yıldan uzun süreli olarak işletilmesi bu kanundaki usul ve esaslara göre gerçekleştirebilecek.
  • Yapı Denetimi Hakkında Kanun'a, "Bina kimlik sertifikası" tanımı eklenecek. Tamamlanan yapıların teknik ve genel bilgilerine, Bakanlıkça farklı modüllerde yapılan yetkilendirmelerle hem yapı sahibi ve ilgili vatandaşlarca hem de kamu görevlileri tarafından ulaşılması amacıyla yapıya bu sertifika asılacak.
  • 65 yaşını dolduran denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları, yapı denetim kuruluşu adına, şantiye mahallinde yapının denetimi görevini yürütemeyecek.

Teklifin Bazı Maddelerinin Gerekçeleri

  • Marmara Denizinde meydana gelen müsilaj kirliliği sebebiyle bölgesel bazda meydana gelebilecek kirliliğe sebebiyet veren faaliyetlerin engellenmesi amacıyla, Çevre Kanununun idari para cezası içeren hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacı hâsıl olmuştur. Bu suretle madde ile belli konulara ilişkin olarak ceza miktarlarında artış yoluna gidilmekte ve kanunda cezası bulunmayan günlük 1 kilogram veya daha az tıbbi atık üretimine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca deniz kirliliğinde kıyı tesisi yönetimleri için de; gerekli tedbirleri almamaları ve/veya sorumluluk alanlarındaki kirlenmeyi yetkili mercilere bildirmemeleri halinde yaptırımlar getirilmektedir. Ayrıca Teklifle 2872 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinde yer alan “Çevre yönetim birimi/çevre görevlisi” tanımının “çevre yönetimi hizmeti” olarak değiştirilmesi sebebiyle bu doğrultuda düzenleme yapılmaktadır. Yine, değişiklik yapılan maddede öngörülen cezaların ülke genelindeki Özel Çevre Koruma Bölgelerinde iki kat uygulanması yönünde düzenleme yapılarak, bu alanların daha etkin şekilde korunması amaçlanmaktadır.
  • Küresel iklim değişikliğinin en çok etkileyeceği doğal kaynaklardan biri su kaynaklarımız olacaktır. Bu nedenle, atıksuların alternatif bir su kaynağı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Döngüsel Ekonomi İlkeleri kapsamında su kullanımını azaltmak, oluşan atıksuları arıtarak yeniden kullanmak ve bu sayede su kaynaklarının korunması önemlidir. Atıksu arıtma tesislerinde kullanılan elektrik enerjisinin %50’sine kadar olan kısmı 2872 Sayılı Çevre Kanununun 29 uncu maddesi Uyarınca yürürlüğe konulan Atıksu Arıtma Tesislerinin Teşvik Tedbirlerinden Faydalanmasında Uyulacak Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik kapsamında geri ödenmektedir. Madde ile arıtılmış atıksuyun öneminin giderek artması dikkate alınmak suretiyle arıtılmış atıksuyunu yeniden kullananların mevcut maddedeki indirim oranlarının artırılarak, arıtılmış atıksu kullanımının teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
  • Görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen laboratuvar kuruluşları hakkında uygulanan idari para cezasının ve belge iptali işlemlerinin kapsamı genişletilerek can ve mal güvenliğini teminen laboratuvar kuruluşlarının usulsüz deney yapmalarının engellenmesi hedeflenmektedir.
  • Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi standartlarına uyumun sağlanması için Coğrafi Bilgi Sistemi kapsamındaki yazılımların sertifikalandırması ile ilgili getirilen hüküm ile sektörde standartlaşmanın sağlanması, veri güvenliği anlamında yazılımların ağ hizmetlerini yapabilme kabiliyetine sahip olmasına ilişkin alt yapının oluşturulması, coğrafi verinin bir yerden başka bir yere taşınabilmesinin sağlanması, coğrafi verinin kamu kurumlan tarafından kullanımının kolaylaştırılması ve söz konusu yazılımların alt yapısının Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi standartlarına uygun coğrafi veri; üretilmesi, okuması ve kullanılmasını sağlamak amaçlanmaktadır.
  • Yazılımların, yazılım kısmının değil, coğrafi veri taşıyan servislerin kayıt altına alınması, coğrafi veri üretiminin Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi standartlarına uygunluğu ve yerli ve milli yazılımların tercih edilmesini sağlamak amaçlanmaktadır.
  • Coğrafi Veri İzninin alınmaması durumunda ödenmesi gereken idari para cezaları ile ilgili hususlar netleştirilmekte; Coğrafi Bilgi Sistemi kapsamındaki yazılımlar için sertifika alınmaması durumunda uygulanacak idari para cezaları ile ilgili hususlar düzenlenmekte; cezaların uygulanmasına yönelik usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirleneceği hüküm altına alınmakta; coğrafi verilerin toplanması, üretilmesi, satılması ve paylaşılmasına ilişkin Bakanlık tarafından Lisans verilmesi amaçlanmaktadır.
  • Denizlerimizin su kalitesinin bozulmaması, denizaltı biyoçeşitliliğin de azalma yaşanmaması, en büyük karbon yutak alanlarından olan, oksijen ve besin kaynağı olması sebebiyle denizlerin ormanları olarak tanımlanan deniz çayırlarının korunması, tekne ve yatlarda biriktirilen evsel atıkların denizlere boşaltılmaması ve kıyıdaki doğal yapının zarar görmemesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülen mapa şamandıra projelerinin ihtiyaç kapsamında Türkiye Çevre ajansı Başkanlığı eliyle yapılması gerekliliği doğmuştur. Madde ile tekne ve yatların gelişigüzel demir ve çapa atarak deniz canlılarının beslenme, barınma ve üreme bölgeleri olan ve IUCN kriterlerine göre nesli kritik derecede tehlike altında bulunan deniz çayırlarına zarar vermesinin, koylardaki ağaçlara bağlanan tekne halatlarının yeşil bitki örtüsünü tahrip etmesinin, yatların atık boşaltımı yaparak koyları kirletmesinin ve sualtı ekolojisinin yok olmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Yine, maddeyle Bakanlık tarafından Ajansa kullanma izni verilen veya kiralanan, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanların işletmesi ve işlettirmesi konularında düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca, Ajansın, ihtiyaç hâlinde bu maddede sayılan faaliyetleri özel hukuk tüzel kişiliğini haiz şirketler kurarak veya devralarak gerçekleştirebilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır.