• img
    Yükleniyor...

Dezenformasyon Yasası Yolda

AK Parti ve MHP’nin üzerinde 8 aydır çalıştığı ‘Dezenformasyon Yasa Teklifi’ reşit olmayan çocukları internet ortamında daha iyi korunmalarını ve  sosyal medya üzerinden yapılan bilgi kirliliklerine son verilmesini amaçlıyor. Peki Yasa Neleri Getiriyor? Dezenformasyon yasası ile hangi kavramlar ve yasalar öne çıkıyor? 1984 ve Kuzey Kore örnekleriyle ne anlatılmak isteniyor? Detaylar Hülya Özmen Karabağlı’nın kaleminden.

Teklif internet medyası, sosyal ağ sağlayıcıları ve dezenformasyon bağlamında üç basamaklı bir çalışmayı içeriyor. İnternet medyasının reklam, vergi, basın kartları konusunda birikmiş sorunlarına formül beklenirken, sosyal ağ sağlayıcılarının hak ve yükümlülükleri ile dezenformasyon konuları da düzenleniyor. Düzenlemenin İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve sosyal medya platformlarına bazı yükümlülükler ile yaptırımlar getirilmesine yönelik 2007 yılında yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu ile kamuoyunda "Basın İş Kanunu" olarak bilinen 5953 sayılı "Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunu" etkilemesi bekleniyor. İktidar, 5953 sayılı yasada İnternet haberciliği, internet medyasına ilişkin düzenlemeleri, 5651 sayılı yasada AB'nin üzerinde anlaşmaya vardığı Dijital Hizmetler Yasası'nı olduğu gibi aktarmayı düşünüyor.

AK Parti ve MHP’li kurmayların biraya geldiği teklifin 60 maddeden oluşması beklenirken, bugün yapılan ‘kapalı’ toplantının ardından TBMM’ye sunulacağı belirtildi. Avrupa Birliği'nin üzerinde anlaşma sağladığı ‘Dijital Hizmetler Yasası’nın da yeni düzenlemeye konulması bekleniyor.

ABD ve AB’de Dijital Hizmetler

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, son açıklamasında, “Gerçek hayatta yasa dışı olanın, internet ortamında da yasa dışı olması gerektiği ilkesi esas alınıyor" dedi. Ünal’ın teklife ilişkin DHA’ya yaptığı açıklamadan bazı bölümler şöyle:

“Bu konuda daha çok AB ve ABD hattını temel alıyoruz, temel insan haklarını, kişisel verileri, özel hayatın dokunulmazlığını koruyacak; çocuklara ve gençlere bu konuda daha güvenli, daha özgür bir internet ortamı sağlayacak hukuki düzenlemeleri bütün dünyada takip ediyoruz. Avrupa Birliği'nin üzerinde anlaşma sağladığı Dijital Hizmetler Yasasını olduğu gibi kendi yasamıza aktaracağız. AB Dijital Hizmetler Yasası, büyük teknoloji şirketlerinin kontrolsüz gücünü etkin bir şekilde frenlemeyi amaçlıyor."

“Dezenformasyon Önlenecek Algoritmalar Şeffaflaşacak”

Avrupa Dijital Hizmetler Yasası’nın internette bir dönüm noktası olduğunu da belirten Ünal, şöyle devam etti:

“Bu yasanın içeriğine baktığımızda; gerçek hayatta yasa dışı olanın, internet ortamında da yasa dışı olması gerektiği ilkesi esas alınıyor.  İnternet kullanıcılarının temel haklarını daha iyi korumayı hedefliyorlar. Platformlar, bildirilen yasa dışı ürün veya hizmet içeriğini hızla kaldırmak zorunda kalacak. Dijital platformlarda dezenformasyon önlenecek ve platformların algoritmalarının şeffaflığı artırılacak. Bu çok önemli. Çünkü algoritmaların şeffaflık konusu, özellikle dezenformasyonun denetiminde önemli bir nokta bizim için. Bunlarla ilgili alt düzenlemeler getirilecek. Biz aynı zamanda 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla, çalıştıranlar arasındaki münasebetlerin tanzimi hakkındaki kanunda da bir değişikliğe gidiyoruz. İnternet haberciliği, internet medyası ile ilgili bir düzenlemeye gidiyoruz. Diğer basın emekçilerinin sahip olduğu haklara internet medyası da sahip olacak.”

Düzenleme Neleri Getiriyor?

  • Düzenlemeyle 18 yaşından küçük olanların da artık daha iyi korunacağını vurgulayan Ünal, kanunun getireceklerini şu şekilde özetledi: 

  • Yasa çerçevesinde reşit olmayanlar internet ortamında daha iyi korunacak. AB'de 45 milyondan fazla kullanıcısı olan büyük dijital platformlar ve arama motorları daha sıkı kurallara uymak durumunda kalacak.
  • Kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6'sına ulaşan para cezaları uygulanacak. İhlallerin tekrarı durumunda gerekli yaptırımlar artırılacak.
  • Çevrimiçi platformların yasadışı ve zararlı içerikle ilgili sorumlulukları artırılacak. Platformlar, sahip olduğu içerikleri sıkı biçimde denetlemek durumunda kalacak.
  • Yapılacak düzenlemede, AB'nin üzerinde anlaştığı ‘Dijital Hizmetler Yasası’ olduğu gibi güncellenerek Türkiye’ye uyumlu hale getirilecek.

Dezenformasyon, Mezenformasyon ve Yalan Haber

Dijital medyanın en büyük sorunlarından biri olarak gözlenen dezenformasyon, yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi; bilgi çarpıtma anlamını taşıyor. Yayılma hızı nedeniyle de gerçek olanın önüne geçiyor.

Dezenformasyon kasıtlı ve sistematik, mezenformasyon ise kasıt gözetilmeden yanlış bilginin yayılmasını ifade ediyor. Yani, yanlış ve doğruluğu olmayan ve bilinçli bir şekilde paylaşılan bilgiye dezenformasyon, yanlış bilginin farkında olmadan paylaşılmasına ve yayılmasına da mezenformasyon deniyor. Yalan haber ise kasten ya da kasıt olmaksızın dolaşıma sokulan haberleri içeriyor. Toplumun ve siyasetin olumsuz etkilendiği yalan haberin muhalefeti bertaraf etmek ve muhalefetin meşruiyetini sarsmak için kullanılabilecek politik bir araç olduğu da ifade ediliyor.

Kuzey Kore ve 1984

AK Parti Hatay Milletvekili ve Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman’ın başkanlığını yaptığı TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun 2022 yılı toplantıları incelendiğinde Dezenformasyon Yasası hazırlıkları konusunda bilgi alışverişinin yanı sıra olası düzenlemeye ilişkin muhalefetin Türkiye’nin Kuzey Kore standartlarına düşmesi ve İngiliz yazar George Orwell tarafından kaleme alınan alegorik, distopik ve politik bir roman olan 1984 vurguları dikkat çekiyor.

Dezenformasyon düzenlemesinin yasakçı, sansürcü, kişisel hak ve özgürlükler açısından bir geri gidiş içerik taşıması kaygısından söz ediliyor. Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman’ın  bu yöndeki kaygılara karşı açıklamalarından bir kısmı şöyle:

“Değerli arkadaşlar, bir yasa düzenleme çalışması var, bunu her toplantıda dile getirdik ama yeri geldiği için sıcağı sıcağına kayıtlara girmesini istiyorum. Bu tasarı üç basamaklı bir çalışma olacak. Bir tanesi, internet medyasıyla ilgili başkanlarımızın dile getirdiği reklam alma, ilan alma ve vergi verme meselesi, basın kartı alma meselesi dâhil olmak üzere bunu düzenleyen, çağın gereklerine uygun bir düzenleme. İkincisi, sosyal ağ sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine ilişkin düzenleme; üçüncüsü de dezenformasyonla ilgili bir düzenleme. Bütün bu üç basamaklı çalışmayı yürütürken olmazsa olmazımız hem kişisel hak ve hürriyetlerin korunmasıdır hem de ulusal güvenliğin, millî güvenliğin sağlanmasıdır.

Biz yasaklara karşı olan bir partiyiz; kesinlikle yasakçı, sansürcü bir yaklaşım gibi bir yaklaşımımız bulunmamaktadır. Yasa taslağı ortaya çıktığı zaman bunun Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, Amerika Birleşik Devletleri’nde ne varsa böyle bir düzenlemenin de ortaya çıkacağını prensip düzeyinde dile getirmek isterim.”