• img
    Yükleniyor...

Teşkilat-ı Esasiye, Cumhuriyet'in İlanı ve Meclis

Giriş

Cumhuriyet, ‘Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının ardından ikinci yasama döneminde, 29 Ekim 1923 tarihinde gerçekleşen oturumda Mustafa Kemal’in hazırladığı Anayasa değişikliği teklifinin (teşkilat-ı esasiye) kabul edilmesiyle ilan edildi.

Bugün, Anayasa’nın “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” maddesini, devlet yönetiminin temel ilkesi haline gelmesini sağlayan Cumhuriyetin ilanının üzerinden ise 100 yıl geçti. 

Arşivleri taradığımızda görüyoruz ki Cumhuriyet ilan edilirken toplumun çağdaşlaşmasını sağlayan, yenileşmelere ve reformlara temel oluşturan bir inkılap hareketi amaçlanıyordu.1

Arka Plan ve Süreç

İsmet İnönü’nün ‘Türkiye’nin başkenti Ankaradır’ şeklindeki 1 maddelik kanun teklifini Meclis’e sunması ve 13 Ekim 1923’te bu teklifin kabul edilmesiyle Ankara, Türkiye’nin hükümet merkezi haline gelmişti. Böylece, mevcut rejimin bütün detaylarıyla belirlenmesi ve yeni devlet başkanının seçilmesi daha da önem kazanmış oldu. Öyle ki bazı ülkeler, Lozan Barış Antlaşması’nın onayı için Türkiye’nin devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu.

Aslına bakılırsa, saltanat o tarihte ortadan kalkmıştı ve tek yetkili otorite milletin seçtiği vekillerdi. Teknik olarak bu rejim, aslında Cumhuriyet olarak adlandırılabilirdi. Yürütme, TBMM adına Meclis içinden seçilecek icra vekilleri tarafından yürütülüyordu. Ancak bu sistemde her icra vekili uyumsuz temsilcilerin bir araya geldiği bir yürütme erki meydana getiriyordu. Bu durum hükümetin de zayıf olmasına neden oluyor, bakanlıklar için uzun süren tartışmalara sebep oluyordu.

25 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclis’in güvenini kazanabilecek bir kabine listesinin oluşturulamaması da Türkiye’nin rejiminin belirlenmesi konusunda acil çözüm gerektiriyordu. Bu durum, o güne kadar devlet başkanlığı görevini ‘Meclis Başkanı’ olarak yürüten Mustafa Kemal’e beklediği fırsatı vermişti.

"Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz!"

28 Ekim 1923 tarihinde Mustafa Kemal, Çankaya Köşkü’nde kurmaylarına ‘Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ diyerek fikrini açıklamıştı. 28 Ekim akşamı ve Cumhuriyetin kuruluşuna ilişkin hazırlanan yasa tasarısına ilişkin Mustafa Kemal, Nutuk’ta şu ifadelere yer veriyor2:

“O gece birlikte bulunduğumuz arkadaşlar erkenden ayrıldılar. Yalnız İsmet Paşa Çankaya’da konuk idi. Onunla yalnız kaldıktan sonra, bir yasa tasarısı hazırladık. Bu tasarıda 20 Ocak 1921 tarihli Anayasanın devlet biçimini saptayan maddelerini şöylece değiştirmiştim:

Birinci maddenin sonuna ‘Türkiye Devletinin hükümet biçimi cumhuriyettir’ cümlesini ekledim.

Üçüncü maddeyi şöyle değiştirdim: ‘Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir. Meclis, hükümetin yönetim kollarını bakanlar kurulu aracılığıyla yönetir.’

Bundan başka, Anayasanın temel maddelerinden olan 8’nci ve 9’unca maddeleri de, değiştirilerek ve açıklığa kavuşturularak şu maddeler yazıldı:

‘Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı TBMM Genel Kurulunca ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir. Başkanlık görevi, yeni Cumhurbaşkanının seçilmesine değin sürer. Eski başkan yeniden seçilebilir.’

‘Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı, Devletin başkanıdır. Bu kimliği ile gerekli gördükçe Meclise ve Bakanlar Kuruluna başkanlık eder.’

‘Madde - Cumhurbaşkanı, başbakanı Meclis üyeleri arasından seçer. Öbür bakanları da başbakan, yine Meclis üyeleri arasından seçtikten sonra hepsini Cumhurbaşkanı Meclisin onayına sunar. Meclis toplantı halinde değilse, onaylama Meclisin toplantısına bırakılır.’”

TBMM Genel Kurul'u ve Cumhuriyetin İlanı

Meclis, ertesi gün 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00'de İsmet İnönü başkanlığında toplandı; Anayasa Komisyonu tarafından sunulan ve Anayasa değişikliğini içeren teklif, acilen görüşülmesi için gündeme alındı.

Sade haliyle, görüşmeye sunulan tasarıda şu maddeler yer almaktaydı:

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.

Türkiye Devleti'nin dini İslam, resmi dili Türkçedir.

Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, Genel Kurulun toplantısında bir yasama dönemi süresi için kendi üyeleri arasında Millet Meclisi tarafından seçilir.

Cumhurbaşkanı görevini halefi seçilene kadar sürdürür. Geçmiş başkan yeniden seçilebilir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türk Devleti'nin başıdır. Bu sıfatıyla gerekli gördüğü zaman, Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulunun başkanlığını yapar.

Kurul Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar yine milletvekilleri arasında, Kurul Başkanı tarafından seçilir.

Kurulun listesi Büyük Millet Meclisinin onayına, Cumhurbaşkanı tarafından sunulur."

Genel Kurul toplantısının ardından Meclis’e sunulan yasa tasarısı, oturuma katılan 158 vekilin tamamının oy birliğiyle kabul edilmişti. Böylece, ‘Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerin kabulüyle Meclis tarafından Türkiye Devleti’nin yönetim rejimi resmen Cumhuriyet olarak ilan edildi.

Daha sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Meclis kürsüsünde yer alan Meclis Başkan Vekili İsmet Eker, sonucu şöyle açıkladı3:

“Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti için yapılan intihabat arasına 158 zat iştirak eylemiş ve Cumhuriyet riyasetine 158 aza müttefikan Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini intihab eylemişlerdir."

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ve Yasama

Yeni değişiklikleriyle 29 Ekim 1923’te TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, 30 Ekim 1923 tarihinde Resmi Gazete’de yer alan ‘Teşkilat-ı Esasiye Kanunu,’ Osmanlı Devleti yerine, yeni bir devletin kuruluşunu ve işleyişini yasal yönden belirten ve ortaya koyan kısa ve özet halinde nitelikli bir Anayasa olarak değerlendirilebilir. Öyle ki, yalnızca 23 maddeden oluşan Teşkilat-ı Esasiye, ayrıntılara girmeden TBMM’ye büyük yetkiler vererek olağanüstü ve acil gereksinimlerini karşılayabilir nitelikteydi.

Özetle Teşkilat-ı Esasiye şu özellikleri taşımaktaydı4:

  • Uygulamalar daha çok günlük gereksinimlere göre düzenleniyordu.
  • Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin dinamik ve olağanüstü koşullarına uygun ve demokratik nitelikliydi. Yalnız Anayasa’nın ihtilalci özelliği saklı tutulmaktaydı.
  • Güçler Birliği (yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek bir elde toplanması) sağlanmıştı.
  • Türkiye’de bütün güç ve yetkilerin kaynağı olarak ‘Türk Ulusu’ gösterilmekteydi.
  • Ulusal iradeyi temsil edecek tek yetkili organ TBMM idi.
  • Başkansız, kolektif önderliğe dayalı, demokratik bir yönetim biçimi kurulmuştu.
  • Osmanlı yönetimi ve onun dayandığı anayasa (Kanun-i Esasi) resmen ortadan kaldırılmıştı.
  • Amasya Genelgesi’yle başlayan ve gelişen ulusal mücadele ve anlayışa bir resmiyet ve yasallık kazandırılmıştı.
  • Ulusal örgütlenmenin yasal eksiklikleri bu Anayasa ile giderilmişti.

Sonuç Yerine

23 Nisan 1920 tarihinde, oldukça zorlu koşullarda kurulan TBMM, yeni bir devletin kurulması sorumluluğunu da üstlenmişti. Yasama, yürütme ve yargı güçleri tek bir elde toplanmış; Meclis’in başkanı hükümetin de başkanı sayılmaktaydı.

TBMM adına yürütmeyi sağlayan icra vekillerinin de istifasından sonra, Mustafa Kemal’in 29 Ekim 1923’te Meclis’e sunduğu ve aynı gün kabul edilen Teşkilat’ı Esasiye Kanunu ise, yeni bir devletin kurulduğunun hukuki ve uluslararası yönden belgelenmesiydi. Ayrıca, Osmanlı’nın anayasal ve parlamento geçmişi, Cumhuriyetin alt yapısını oluşturmada önemli bir birikim sağlamış5, siyasal rejime getirdiği devrim niteliğindeki değişimle anayasal düzenin hayata geçmesinde önemli rol oynamıştı.

Tüm bunlarla birlikte, milli mücadele döneminden devralınmış bir miras olan ve Türkiye Devleti’nin ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, 100 yıl sonra bile ‘ulusal egemenlik’ söylemiyle, tüm anayasaların değişmez ilkesi haline geldi.

Kaynaklar

  1. Dinç, Sait. "Atatürkçü Düşünce Sistemine Göre Cumhuriyetçilik İlkesi". Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi, 1 Eylül 2008.
  2. Bilgiç, Ahmet Timur. “Gençler İçin Nutuk: A. Timur Bilgiç’in açıklamarıyla” Barış Kitap. 2019. Ankara.
  3. TBMM Zabıt Ceridesi, 43. İçtima. 29 Ekim 1923.
  4. Bilgiç, Ahmet Timur. “Bir Zamanlar Dünya.” Barış Kitap. 2019. Ankara.
  5. Yamaç, Müzehher. “Türkiye Devleti’nin ilk anayasasi 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu” Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22(TBMM’nin 100. Yılı ve Millî İrade Özel Sayısı), 2020.
  6. Gözler, Kemal. "Türk Anayasa Hukuku Sitesi: Teşkilat-ı Esasiye Kanunu"